EVLİYALIK SATMAK : Kendini dindar, âbid, zâhid gösteren riyakar kişiler için kullanılan bir deyiş.
EVRAD: Arapça, virdler demektir. Her vakit dil ve ağızda dolaşan söz. Tarikatların pirleri veya onlardan sonra gelen şeyhler tarafından düzenlenen virdler, müridler tarafından belli bir zamanda belli bir sayıda, bireysel veya toplu olarak çekilir.
Ummasın levh-i icabette makâm-ı rağbet Etmiyen namını dibâce-i zikr ü evrâd. Nâbî
EVSAT : Arapça, orta demektir. İlâhî takdirin hükmüne bakan, sülûkun ortasındaki sâlikler. Manevî eğitimin başındakilere "mübtedi", sonundakilere "müntehi", ortadakilere ise evsat (veya evâsit) denir.
EVTÂD: Arapça, direkler demektir. Hiyerarşik veliler silsilesi içerisinde yer alan bir zümre. Tekili veted'dir. Dört veliden oluşan evladın her biri, merkezinde bulundukları dört yönden birine nezaret ettikleri için, bu ismi alırlar. Her devirde Hz. idris, Hz. ilyas, Hz. isa, Hz. Hızır (a)'a naib olan, yani Hakk tarafından âlemin dört yönünü korumak üzere, tayin edilen zâtlara evtad-ı erbaa (dört direk) denir. Bu dört direk, kadınlardan da teşekkül edebilir. Evtad'ın İlâhî isimleri: Abdülhay, Abdülhalîm, Abdülmürid, Abdülkadir'dir. Bunların biri, Hz. Adem'in kalbi, biri Hz. İbrahim'in kalbi, biri Hz. İsa'nın kalbi, biri de Hz. Muhammed (s)'in kalbi üzerine zuhur eder. Yani ruhanî özellikleri bakımından herbiri, bu peygamberlerden birinin etkisi altında olmak üzere, bir çeşit (veya bir yönden) benzeşim arzederler. Yine ruhaniyetlerinden istimdâd ederler. Bunlardan herbiri, Kabe'nin köşe (rükn) lerinden birine sahiptir. Şamî köşesi (Rükn-i Şamî) Hz. Adem (a)'ın kalbi üzere olanın, Irakî köşesi (Rükn-i Irakî) Hz. İbrahim (a)'ın kalbi üzere olanın, Yemanî köşesi (Rükn-i Yemanî) Hz. isa (a)'ın kalbi üzere olanın, ve Hacer-i Esved köşesi (Rükn-i Hacer-i Esved) de Hz. Muhammed (s)'in kalbi üzere olanıdır. Muhyidin İbn Arabi'ye göre, Evtad-ı Erbaa (dört direk), Ebdal-ı Seb'a (Yedi Ebdal) dan, İmameyn (iki imam) da Evtad-ı Erbaa'dan, Kutbu'l Aktâb ise bunların tümünden daha mükemmel ve daha has (özel) tır.
Zahirde binası birinin kârger olmaz Bâtında kimi kutb-ı cihan kimisi evtâd Âlî
EVVEL: Arapça, ilk demektir. Allah. EYYÂM-I GAM: Üzüntü günleri demektir. Allah
(c)'a doğru yolculuk (seyr i ilallah) tan geri kalma zamanı
EYYÜB SABRI: Hz. Eyyub (a) birçok belalara maruz kalmış ve bunlara sabretmiş bir peygamberdir. İşte bu yüzden sabır, Hz. Eyyûb ile adeta özdeşleşmiştir. Anadolu İslam muhitinde buna işaret etmek üzere, bazı aileler doğan çocuklarına "Eyyüb Sabri" adını vermişlerdir.
EZ DE SUYUNU İÇ : Muskaların bir kısmı, yazılanın üstünde, bir kısmı evin bir köşesinde muhafaza edilirken bir kısmının da ezilip suyu içilir. Bu atasözü, yapılan tavsiyenin, söylenen tedbirin hiçbir şeye yaramadığını belirtir.
Nüshan (muskan) maraz-ı aşka eylemedi hiç, Ey şeyh-i keramet-fürûş ez de suyunu iç.
EZEL: Ezel öncesizliği ifade eder. Kadim, aynı anlamı karşılamakla birlikte, Allah'tan başkası için de kullanılır. Ezel ise sadece Allah için kullanılır.
EZKÂR: Arapça, zikir kelimesinin çoğulu olup "zikirler" anlamına gelir. Çeşitli ilâhî isimlerin anılması, zikir olarak tanımlanır. Kehf sûresinde (âyet 24) ifade edildiği gibi "Unuttuğun zaman Rabbini zikretl(an)" zikrin zıddı unutmaktır. Bu durumda, unutmanın mukabili hatırlama; zikri ifade eden bir tanım olarak ortaya çıkar.
EZHERİYYE: Halvetiyye'nin kollarından biri olup, Şeyh Ebî Abdullah Muhammed b. Abdurrahmânü'z-Züvâvî el-Ezherî tarafından kurulmuştur.
1-MERYEM SURESİ 96.AYET
İMAN EDİP,SALİH AMEL İŞLEYENLER VAR YA , RAHMAN OLAN ALLAH ONLARI SEVDİRECEKTİR (gönüllere)
2-KEHF SURESİ 6.AYET
(EY MUHAMED) DEMEK ONLAR,BU SÖZE (kitaba) İNANMAZLARSA, ONLARIN PEŞİNDE ÜZÜLE ÜZÜLE KENDİNİ HELAK EDECEKSİN !
AMELLER NİYETLERE GÖREDİR
YAPILAN İŞLER NİYETLERE GÖRE DEĞERLENİR.HERKES YAPTIĞI İŞİN KARŞILIĞINI NİYETİNE GÖRE ALIR. KİMİN NİYETİ ALLAHA VE RESULUNE VARMAK, ONLARA HİCRET ETMEKSE,ELİNE GEÇECEK SEVAP ,ALLAH VE RESULUNE HİCRET SEVABIDIR.KİMDE ELDE EDECEĞİ BİR DÜNYALIĞA VEYA EVLENECEĞİ BİR KADINA KAVUŞMAK İÇİN YOLA ÇIKMIŞSA ,ONUN HİCRETİ DE HİCRET ETTİĞİ ŞEYE GÖRE DEĞERLENİR.
İBADETE DEVAM..
ÂİŞE RADIYALLAHU ANHA ŞÖYLE DEDİ:
RESULULLAH SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM
AĞRI, SANCI VEYA BENZER BİR SEBEPLE GECE NAMAZINI GEÇİRİRSE,BİR SONRAKİ GÜNÜN GÜNDÜZÜNDE ON İKİ REKAT NAMAZ KILARDI.