Bir çivi bir nalı, bir nal bir tırnağı, bir tırnak bir ayağı, bir ayak bir atı, bir at bir kumandanı, bir kumandan bir vatanı mahvedebilir…
CENGİZ HAN
Atımın geçtiği yerde ot bitmez
ATİLLA
Alimleri bindiği atın ayağından üstümüze sıçrayan çamur, şerefimizdir
YAVUZ SULTAN SELİM
Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
- Acemi katır kapı önünde yük indirir
- Acemi nalbant gavur beygirinde dener kendini
- Aç at yol almaz, aç it av almaz
- Ağanın gözü ata tımardır
- Alçak at binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
”alçak ata binmek de güçsüz, korunmasız kimseyi dövmek de marifet değildir”
- Alma alı, sat yağızı, bin doruya, besle kırı
”biniciler al ve yağız renkli atları tutmazlar doru ve kır donlu atları makbul sayarlar atını ona göre seç”
- Almadığın Hayvanı Kuyruğundan Tutma
”almayacağın bir şeye, işinde çalıştırmayacağın kimseye, alacakmışsın, çalıştıracakmışsın gibi yakın ilgi gösterme, umut verme”
- Arık ata, kuyruğu da yüktür
”halsiz kişi, kimseye yardım edecek durumda değildir bu yardım ne kadar az ve yardım edilecek kişi ne kadar yakını olursa olsun”
- Aslan Kükrerse Atın Ayağı Kösteklenir
- Ata arpa, yiğide pilav
- Ata binen, nalını mıhını arar
- ata binersen Allah’ı, attan inersen atı unutma
- Ata da soy gerek, ite de
- At, adımına göre değil, adamına göre yürür
- Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- Ata eyer gerek, eyere er gerek
- At arıklıkla, yiğit gariplikle
“at zayıf iken, kişi garip iken çetin sınavlarını verirler bu durumda kişiliklerini yitirmemiş ve görevlerini başarı ile yapmış iseler, üstün niteliklerini belirtmiş olurlar”
- At, At Oluncaya Kadar Sahibi Mat Olur
- At, avrat, pusat* emanet verilmez
- At beslenirken, kız istenirken
- At binenin, kılıç kuşananın
- At bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- Atı atasıyla, katırı anasıyla
”iyi kişi temiz soyu ile, kötü kişi karışık soyu ile tanınır”
- Atım tepmez, itim kapmaz deme
- Atına bakan ardına bakmaz
- Atın bahtsızı arabaya düşer
- Atın Dorusu, Yiğidin Delisi (Makbuldür)
- Atın ölümü arpadan olsun
- Atın ürkeği, yiğidin korkağı
- Atın varken yol tanı, ağan varken el(halk) tanı
- At ile avrat yiğidin bahtına
- Atlar nallanırken kurbağa ayağını uzatmaz
- Atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- Atlıya saat olmaz
- At ölür, itlere bayram olur
- At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- At, biniciye göre kişner
- Atta, avratta uğur vardır
- Atta karın, yiğitte burun
”iyi koşan atın karnı, yiğit erkeğin burnu büyük olur*
*en: karadeniz halk deyişi”
- Attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- At yedi günde, it yediği günde semirir
- At yiğidin yoldaşıdır
- Beleş atın dişine bakılmaz
- Bin atın varsa inişte in, bir atın varsa yokuşta bin
”üzerinde yük bulunan at, yokuş aşağı inerken zorluk çeker, hırpalanır, aksar, sakatlanır, düşüp ölebilir ama üzerinde yük de olsa yokuşa çıkmaya iyi dayanır insan ise inişi yorulmadan iner de yokuşa çıkarken yorulur bundan dolayı kişi, hem kendisi, hem at için kolay olan davranışı yeğlemeli, yani inişte inmeli, yokuşta binmelidir”
- Binicinin sağı solu olmaz
”işini titizlikle yürüten kişinin, buyruğu altındakilere iyi davranmasına güvenilip her zaman böyle davranacağı sanılmamalıdır bakarsınız ki tersliği tutar”
- Bir (Kere) Sürçen Atın Başı Kesilmez
- Canı yanan eşek, atı geçer
- Katıra: "baban kim?" demişler, "dayım at" demiş
- Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
- Küheylan at, çul içinde de bellidir
- Osmanlının ayağı üzengide gerek
- Sen dede, ben dede, bu atı kim tımar ede?
- Yağmurda Düşmanın Koyunu, Dostun Atı Satılsın
”yağmur altında yünleri ıslanan koyun, pek gösterişsiz duruma düşer oysa at daha çok çevikleşir böylece koyun daha değersiz, at daha değerli görünür”
- Yaşı at pazarında sorarlar
”insanların değeri yaşlarıyla değil başlarıyla ölçülür”
- Yumuşak huylu atın çiftesi pek yavuz olur
- Yürük at yemini, yavuz it ününü arttırır
”görevini başarıyla yapan kişi bunun mükafatını görür”
- Yiğit yiğide at bağışlar
”yiğit, arkadaşı için her fedakarlığı yapar onun işine yarar diye en değerli varlığını bile bağışlar”
- Yoksul Âlâ Ata Binse, Selam Almaz
”görmemiş kimse (geçici olarak bile) görmüşlerin durumuna erse, herkese yüksekten bakar; kimseye selam vermez olur”
- Yularsız ata binilmez
”bir disipline bağlı olmayan işin başına geçmek doğru değildir”
- Eğreti ata binen tez iner
- Atı alan üsküdarı geçti
- At beslenir kız istenir
- İyi at seyrek mahmuzlanır
- Atın suçunu, eyerin üstünde aramalı Köpeklerden sonra en sadık dostlarımızın atlar olduğunu biliyor muydunuz? Evcil atlar, sahiplerini hiçbir zaman terk etmezler.
25 'ten fazla türü olan bu sadık dostlarımız hiç yorulmadan bizi kilometrelerce uzağa taşıyabilirler. Atlar, tarih boyunca insana en çok yardımcı olmuş hayvanlardır.
Bugün sokaklarda binlerce araba ve bu arabalar için yapılmış yollar var. Oysa, bu arabalar ancak son yüzyılda insanlara hizmet etmeye başlamışlardır. Sizin dedenizin dedesinin doğduğu yıllarda hiç kimse araba diye bir şeyin varlığını bilmiyordu. O tarihte ulaşım ve taşıma işleri hayvanlar, özellikle de atlar sayesinde yapılıyordu.
Peki, atların yaşının kesici dişlerinin aşınıp yıpranmasına göre anlaşıldığını biliyor muydunuz? Atların yediği ot, kumlu ve tozlu olduğu için dişleri zamanla aşınır. Ancak Allah atların dişlerini çok uzun yaratmıştır. Bu dişler çene kemiğinin çok derinlerine kadar gömülen uzun şeritler halindedir. Yani dişlerin kök kısmı bizimkilere göre çok daha derinlerdedir. Diş aşındıkça kemiğin içindeki bölüm dışarı çıkar. Hatta yaşlı atlarda dişlerin kökü diş etinin yüzeyine gelir. Her bir diş, yemek yeme kabiliyetini yitirmeden 2.5-5 cm aşınabilir. İşte biz de bu aşınmanın miktarına göre atların yaşını tahmin edebiliriz. Düşünsenize; eğer Rabbimiz atlara böyle bir özellik vermeseydi, bu hayvanlar kısa sürede dişlerini kaybedip açlıktan ölürlerdi..
Rabbimiz, atın tüylerine de çok önemli bir özellik vermiştir. Atların tüyleri vücut ısılarının ayarlanması için termostat, yani ısı ayarlayıcısı görevi görür. Vücutları her zaman 38 derece sıcaklıkta olmalıdır. Bu ısının korunması için soğuk kış günlerinde atın tüyleri uzar, sıcak mevsimlerde ise dökülür ve vücut ısısının sabit kalmasını sağlar.
İşte size ilginç bir özellik daha: Atlar ayakta uyurlar! Peki nasıl olur da uyurken yere hiç düşmezler biliyor musunuz? Çünkü bacak kemiklerinin kilitlenebilme özelliği vardır. Rabbimizin verdiği bu özellik sayesinde atlar hem ayakta uyuyabilir hem de çok ağır yükleri taşıyabilirler. Oysa insanlar, oturdukları yerde uyuya kaldıkları zaman bile başlarının yana düşmesini engelleyemezler.
Atların bacakları yalnız ağır yükleri taşıyabilmeleri için değil, aynı zamanda da hızlı koşabilmeleri için özel yaratılmıştır. Atlarda, diğer hayvanlarda olduğu gibi köprücük kemiği yoktur. Bu da onların daha büyük adım atabilmelerini sağlar. Ayrıca atların bacaklarında hızlandıkça harcadıkları kuvveti düşüren buna karşın hareket edebilme yeteneklerini artıran bir kemik-kas mekanizması vardır. Bu mekanizmanın çalışmasını otomobillerdeki vites sistemine benzetebiliriz. Hızlanan bir arabanın vitesini büyütmesi gibi atlar da hızlandıkça adeta vites büyütürler. İtme için harcanan güç azaltılırken, hareket yeteneği artar.
Peki atların vücutları niçin çok ağır yükleri taşımaları ve çok hızlı koşabilmeleri için dizayn edilmiştir? Normalde ağır yük taşıma ve hızlı koşma yeteneğine sahip olmak, atın çok fazla işine yarayacak özellikler değildir. Öyleyse atlar bu özelliklere niçin sahiptirler?
Cevap çok basittir. Atlara bu yetenekler kendileri için değil, insanlara faydalı olabilmeleri için verilmiştir. Yani atlar, Allah tarafından bu özellikleriyle insanlara hizmet etmeleri için yaratılmıştır. Rabbimiz hayvanları insanlar için yarattığını ayetlerinde şöyle bildirmiştir:
Ve hayvanları da yarattı; sizin için onlarda ısınma ve yararlar vardır ve onlardan yemektesiniz. Akşamları getirir, sabahları götürürken onlarda sizin için bir güzellik vardır. Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkebleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır? (Nahl Suresi, 5-8)
1-MERYEM SURESİ 96.AYET
İMAN EDİP,SALİH AMEL İŞLEYENLER VAR YA , RAHMAN OLAN ALLAH ONLARI SEVDİRECEKTİR (gönüllere)
2-KEHF SURESİ 6.AYET
(EY MUHAMED) DEMEK ONLAR,BU SÖZE (kitaba) İNANMAZLARSA, ONLARIN PEŞİNDE ÜZÜLE ÜZÜLE KENDİNİ HELAK EDECEKSİN !
AMELLER NİYETLERE GÖREDİR
YAPILAN İŞLER NİYETLERE GÖRE DEĞERLENİR.HERKES YAPTIĞI İŞİN KARŞILIĞINI NİYETİNE GÖRE ALIR. KİMİN NİYETİ ALLAHA VE RESULUNE VARMAK, ONLARA HİCRET ETMEKSE,ELİNE GEÇECEK SEVAP ,ALLAH VE RESULUNE HİCRET SEVABIDIR.KİMDE ELDE EDECEĞİ BİR DÜNYALIĞA VEYA EVLENECEĞİ BİR KADINA KAVUŞMAK İÇİN YOLA ÇIKMIŞSA ,ONUN HİCRETİ DE HİCRET ETTİĞİ ŞEYE GÖRE DEĞERLENİR.
İBADETE DEVAM..
ÂİŞE RADIYALLAHU ANHA ŞÖYLE DEDİ:
RESULULLAH SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM
AĞRI, SANCI VEYA BENZER BİR SEBEPLE GECE NAMAZINI GEÇİRİRSE,BİR SONRAKİ GÜNÜN GÜNDÜZÜNDE ON İKİ REKAT NAMAZ KILARDI.