İslam dinini kabul eden bir kimse için; şartlar yerine gelmişise, derhal haccını ve ömre vazifesini yerine getirmelidir.
Haccın şartları şu sayılanlardır:
İslam dinine girdikten sonra hür olmak.
Büluğ çağına gelmiş bulunmak.
Yolda yiyeceğe ve bineceğe gücü yetmeli.
Yolun engelli düşmandan temizlenmesi ve yolda yürüme imkanının bulunması. (Yani :Vasıtalı veya vasıtasız yol gidebilir olmalı.)
Vaktin müsait olması.
Binekte gidip gelecek kadar bedeninin sağlıklı olması.
Hem binek bulmaya, hem de yolda yenecek şeylere güç yetmeli.
Bu şartlar yerine geldikten sonra, hacca gitmek gerekli olur.
Hacca gidecek kimse, çoluk çocuğunun geçimini temin etmelidir.Onlara temin edeceği geçim, dönüşe kadar onlara yeterli olmalıdır.Ayrıca onlara oturacak yer de temin etmelidir.
Hacca giderken, üzerinde borçları var ise, onları ödemelidir.
Hacca giderken dönüşünü de düşünmelidir.Döndükten sonra kendisine yetecek mal, kira geliri veya sermaye bulunmalıdır.
Hacca gidecek kimse; anlatılan imkanlardan yoksun bulunuyorsa, çoluk çocuğuna bıraktığı yeterli değil ise, borçlarını da ödememiş ise, bu durumda hacca çıkması, günah olur; dargınlığa uğrar.Bu manada Resulullah S.A. efendimiz şöyle buyurdu:
-"Bir kimseye günah olarak, geçimini temin etmekte olduğu kimseleri hiçe sayması yeter."
Aykırı harekette bulunmadan hac ve umre vazifesini yapıp dönerse, kendisinden hac vazifesi tamam olmuş olur.
1.FASIL : İhrama girilecek sınırlar. Yani :Mik'at yerleri (
İhrama girme yeri ve zamanı. Mekke çevresinde, çeşitli bölge ve ülkelerden hacca gelenlerin ihrama girecekleri özel yerleri ifade eden bir fıkıh terimi; çoğulu mevakit gelir. Bir kimsenin hac veya umre için mikatleri ihramsız geçmesi caiz değildir. Aksi halde bir kurban cezası veya mikat yerine dönmek gerekir.)
İhrama girilecek sınırları şöyle belirleyebiliriz:
a) Şark tarafından geliyorsa, onun ihrama gireceği yer :Zatıırk'tır.(Buranın Mekke-i Mükerreme'ye uzaklığı altmış mildir.Bu sınır Irak tarafından gelenler içindir.
b)Mağrib tarafından gelenler (Mısır, Şam ve Türkler ) ihrama girme sınırı Cuhfe'dir.(Bura Tebük yolu üzerindedir.)
c)Medine'den geleceklerin ihrama girecekleri sınır ise Zülhuleyfe'dir.
d)Yemen tarafından geleceklerin ihrama girecekleri yer ise, Yemlem'dir. (Yemlem, Mekke-i Mükerreme'nin güneyinde bulunan bir dağın adıdır.)
e)Necd tarafından gelenlerin ihrama girecekleri sınır ise, Karn'dır. (Karn :Arafat civarında yüksek bir dağın adıdır.)
İhrama girecek kimse, öncelikle yıkanır, boy abdesti alır;temizlenir. Şayet temizlik için su bulamazsa o zaman teyemmüm eder.
Sonra, belinden aşağı için bir parça, belinden yukarısı için de ayrı bir parça bezle sarınır.
İhram için sarındığı her iki parça da beyaz ve temiz olmalıdır.
İhramını giydikten sonra koku sürünür ve iki rik'at namaz kılar.
Bu işleri yaptıktan sonra, ihrama girer. Kalben de ihrama gireceğine niyet eder.
Umre için de telbiye eder.
“Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde venniğmete leke velmülk lâ şerike lek.”
Bu durumda, şu duayı okuması şart olur :
- Allah'ım, umreyi, haccı, hem haccı hem umreye niyet ediyorum.(1)Bana kolay getir; bu ibadetlerimi kabul buyur. Durağım, beni tuttuğun yerdir.
Sonra telbiye eder ki,

telbiyenin okunuşunu yukarıda yazdğımız gibidir.(Manası şudur:
-Allahım emrine geldim;emrinegeldim.Emrine geldim; senin şerikin yoktur. Hamd sana mahsustur; nimet senindir.Mülkte senindir; şerikin yoktur.)
Bu telbiyeyi okurken sesini yükseltir.
Şu yerlerde telbiye okunur :
İhrama girdikten sonra.
Kıldığı beş vakit namazların sonunda.
Gece basarken, gündüz açılırken.
Arkadaşları ile karşılaştığı zaman.
Yüksek bir yere çıktığı zaman.
Aşağı bir vadiye indiği zaman.
Kendisi gibi, telbiye okuyan birisini duyduğu zaman.
Harem-i Şerif'te ve oranın mescidlerinde.
Bu arada, resulullah S.A. efendimize de salavat-ı şerife de okumalıdır.
Telbiye okuduktan sonra, kendisi için sevdiği bir şeyle dua eder.
2.FASIL : a) İhrama giriş şekli.. b) İhramlı kimsenin yapması gerekli işler..
İhrama girdikten sonra baş örtülmez.(erkekler için)
Dikişli elbise giyilmeyeceği gibi, mest de giyemez. Bunları yapan kimseye, bir koyun kurnaı lazım gelir. Meğer ki giyeceği dikişsiz bir izar ve nalın bulamamış ola... Bu durumda, kendisine bir şey lazım gelmez.
Bu arada, bedenine ve elbisesine koku sürmemelidir. Eğer kasden bunu yapar ise, yıkaması ve bir koyun kurbanı kesmesi gerekir.
Yine ihramlı iken tırnaklarını kesmemesi ve traş olmaması gerekir. Tırnaklarından üç tane, bedeninden veya başından üç kıl koparır ise, bunun içinde bir koyun kesmesi gerekir.Kestiği tırnak veya kıl bundan az olur ise, bir müdd (yani, yüz yetmişüç dirhem ve bir dirhemin üçte bir miktarı ) yenecek sadaka verir.Amma her kıl ve tırnak için.
Kendisi için ve başkası için nikah kıyamaz.
Ric'i talak ile boşanma durumundan dönebilir.
İhramlı kimse, kadını ile ve cariyesi ile cinsi birleşme yapamaz ;
ne fercinden ne de başka yerinden .. Böyle bir şey yaptığı takdirde haccı boşa gider. Ama Akabe cemrini (taşını ) atmadan evvel yapar ise,
İhramlı kimsenin, elle doyum yoluna gitmesi caiz olmaz. Bakmak sureti ile de menisini getiremez. Şayet bu yapılmaması gerekeni yapar da menisi de gelir ise, o zaman kendisine kefaret lazım gelir.Bu kefaret : Bir koyundur.
İhramlı kimsenin avlanmaması gerekir.İster eti yenen hayvanlardan olsun, isterse eti yenen ve yenmeyen hayvanların doğurduğu olsun.
Keza, ihramlı kendisi için avlananı, işaret ettiği, gösterdiği, boğazlanmasına yardım ettiği av etini de yiyemez. Mesela : Kesilirken tutarsa, emanet bıçakverir ise, yerini gösterir ise.